Kaynak: Radikal.com.tr |
... Fabio Bilica’nın Beşiktaş’ın penaltısından önce beyaz yuvarlağı eşeleyip bir misket kuyusu açması ise, hakikaten yüz kızartıcı. Daum, ‘penaltıya sebebiyet verdiği için kızdı, hırsını oradan çıkardı’ demiş. Belki de bir tür vudu ayiniydi? Belki beyaz nokta silinirse penaltının da gerçek olmaktan çıkacağına inandı? Ancak sinirden gülünebilir. Sırada direkleri kısaltmak, gol çizgisini silmek, topun gramajıyla oynamak da var mıdır? Bilica’nın yaptığı şey, en gaddar tekmeyle tartılamayacak, başka türden bir ayıp. Bir sporcu, böyle küçülebilir mi? Bu aleni teşebbüsünün görülmeden kalacağına ihtimal vermiş olabilir mi? Helâl edileceğine güvenmiş olmalı. Peki bir kulüp bu yüz kızartıcı suçu geçiştirerek ‘büyük’ olabilir mi? O kulüp, yelken, kürek, yüzme, atletizm öğrettiği çocukların yüzüne nasıl bakar?...
Tanıl Bora - Bilica'nın kazı-kazan ahlakı
21/04/2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder